Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir kişinin kontrol altına alamadığı tekrarlayan düşüncelere (takıntılar) ve/veya tekrarlama dürtüsü hissettiği davranışlara sahip olunan yaygın ve kronik bir bozukluktur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre OKB, işlevselliği olumsuz yönde etkileyen fiziksel ve ruhsal hastalıklar arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Obsesyon, tekrar tekrar ve kişinin kontrolü dışında ortaya çıkan düşünceler, görüntüler veya dürtülerdir. OKB'si olan bireyler kontrolü dışında olan bu düşünceleri rahatsız edici bulmaktadırlar. Kişilerin büyük bir kısmı, bu düşüncelerin hiçbir anlam ifade etmediğinin farkında olmalarına rağmen bu düşünceler hayatlarında fazlaca yer kaplayabilmektedir. Bu durum, kişilerin değer verdiği ve zaman ayırmak istediği aktivitelerin önüne geçebilmektedir. Obsesyonlar, halk dilinde takıntı olarak da bilinmektedir. Obsesyonlara genel olarak korku, iğrenme ve şüphe gibi rahatsız edici duygular eşlik edebilmektedir. Obsesyonların içeriği genellikle kişinin değer yargıları, yaşam görüşleri ve inanışlarıyla çeliştiği için bireyleri rahatsız edebilmektedir.
Kompulsiyonlar, kişinin obsesyonlarını ortadan kaldırmak için kullandığı tekrarlayan davranışları veya düşünceleridir. Kompulsiyonlar, obsesyonların birey üzerindeki rahatsız edici etkilerden kurtulmak veya en aza indirmek için yapılabilmektedir. Kişi bu Kompulsiyonları rahatlamak için yapsa da farkında olmadan bu bozukluğun sürdürülmesini destekleyebilmektedir. Kompulsiyonlar da aynı obsesyonlar gibi fazlaca zaman almakta ve kişinin değer verdiği önemli aktivitelerin önüne geçebilmektedir. Kişinin kirli olarak nitelendirdiği ve bundan hastalık kapacağı düşüncesiyle bir eşyasını ancak belli bir sayıda yıkama ritüeli göstererek bu düşüncesinden kurtulabileceğine inanması örnek olarak verilebilir.
OKB tedavisi için en sık başvurulan tedavi yaklaşımları, bilişsel davranışçı terapi (BDT), farmakolojik tedavi veya her ikisinin kombinasyonu olarak sıralanabilmektedir. Her iki tedavi yöntemi sonrasında hastaların en az üçte ikisinin OKB belirtilerinin hafiflediği görülmektedir.
SIK GÖRÜLEN OBSESYON VE KOMPULSİYONLAR
Bulaşma Obsesyonu ve Temizlik Kompulsiyonu;
Bulaşma Obsesyonu, kişinin ellerine, bedenine veya giysilerine; kir, mikrop, toz, kan, idrar veya diğer beden salgıları gibi maddelerin bulaşacağına ilişkin yoğun, istenmeyen, kontrolü dışında gelişen düşünce ve inançlarını içerebilmektedir. Bu obsesyonların yaratmış olduğu sıkıntıyı gidermek için kişinin yaptığı davranışlar ise temizlik kompulsiyonudur. Örneğin; aşırı el yıkama, temastan kaçınma.
Kuşku Obsesyonu ve Kontrol Kompulsiyonu;
Kişilerin kapı kilitlerini, prizleri, alarm sistemlerini, ocakları veya ışıkları kapattığından emin olamama düşüncesinin rahatsız edici nitelikte tekrarlaması ile kişinin emin olabilmek için sık sık kontrol etme davranışlarının olması örnek verilebilir.
Simetri / Düzen Obsesyonu ve Kompulsiyonları;
Bu alt türü deneyimleyen bireyler nesneleri "tam doğru" şekilde olana kadar düzenlemeye ihtiyaç duyabilmektedir. Örneğin, kıyafetlerini tam rengine göre sıralanacak şekilde sürekli düzenleme ihtiyacı hissedebilmektedirler. Görevler, mükemmel bir şekilde tamamlanana kadar tekrar tekrar cümleleri veya kelimeleri düşünebilir ve söyleyebilirler. Bazen bu sıralama, düzenleme ve sayma kompulsiyonları potansiyel tehlikeleri önlemek amacı ile yapılabilir. Örneğin, "Masamı mükemmel bir şekilde düzenlersem, partnerim bir araba kazasında ölmez" şeklinde düşünceler geliştirilebilir.
Dini, Cinsel içerikli Obsesyonlar;
Dini obsesyonlar, dini saplantılar, dini ritüeller ve dini ayinler şeklinde gözlemlenebilir. Dini obsesyonlar, bazen cinsel obsesyonlar ve bulaşma obsesyonları ile birlikte ortaya çıkabilmektedir.
Biriktirme ve Saklama Kompulsiyonları;
Kişinin kendine veya bir başkasına zarar geleceğine dair endişe duyarak belirli sayıda eşya toplama ihtiyacı önemli veya gerekli bir öğeyi kazayla atmaktan aşırı korkması olarak tanımlanabilmektedir. (OKB bağlamında istifleme, ayrı bir ruh sağlığı durumu olan istifleme bozukluğundan farklıdır. İkisi arasındaki temel fark, OKB’li bireyin bu durumdan sıkıntı duymasıdır).
Dokunma Kompulsiyonları;
OKB’li hastaların kendilerine göre ritüel haline getirmiş oldukları davranışları yapmadan önce kendilerince önemsedikleri bir eşyaya dokunma gereksinimi duyması bu kompulsiyona örnek olarak verilebilmektedir.
Sayma Kompulsiyonları;
OKB’li bireylerin herhangi bir günlük aktiviteyi belirli bir sayıya kadar saymadan yaparsa işinin rast gideceğini/gitmeyeceğini düşünmesiyle sayma davranışında bulunması örnek olarak verilebilmektedir.
KAYNAKÇA
Dougherty, D. D., Rauch, S. L., & Jenike, M. A (2004). Pharmacotherapy for obsessive compulsive disorder. Journal ofClinical Psychology, 60(11), 1195-1202.
Franklin, M. E., & Abramowitz, J. S. (2000). Effectiveness of exposure and ritual prevention for obsessive-compulsive disorder: Randomized compared with nonrandomized samples. Journal of Consulting & Clinical Psychology, 68(4)
Pinard, G. (2006). The pharmacologic and psychological treatment of obsessive compulsive disorder. The Canadian Journal o/Psychiatry, 51(7),405- 406.
Tek C, Uluğ B. (2001). Religiosity and religious obsessions in obsessive-compulsive disorder. Psychiatry Research, 99
Krone KP, H. J. (1991). A standardized behavioral group treatment program for obsessive compulsive disorder; preliminary outcomes. Behav Res Ther, 627-631.
Mancebo M, E. J. (2006). The brown longitudinal obsessive compulsive study; treatments patient impressions of improvement. J Clin Psychiatry, 1713-1720.
Tek C, Uluğ B. (2001). Religiosity and religious obsessions in obsessive-compulsive disorder. Psychiatry Research, 99-108.
Türkçapar H , Şafak Y. (2012). Obsesif kompulsif bozuklukta bilişsel özellikler ve bilişsel tedaviler. Turkiye Klinikleri.
Comments